28 yaşındayım ve mühendislik okuduğum için pişmanım

Lisede matematiğim, fiziğim, geometrim iyi diye sana mühendislik yazalım dediler. Hayat tecrübemizde yok iyi dedik. Üniversite hayatım iyiydi dersler olsun, projeler olsun, yabancı dil olsun, ek programlar olsun çalışıyordum sürekli. Türkiyede top15deki üniversitenin birinde 3.5 ganoyla mühendislik bitirdim. Arkadaşlarım alese başvuruyordu bende başvurdum. Matematiği fulledim birazda türkçe yaptım o vasıta ile yüksek lisansa başladım. Lisansın derslerine bile girip bir şeyler anlattığım oldu. Uzaktan eğitime dönülünce hocamla iletişim kuramadık. Sürekli mail atmak, telefonla aramak vs. gerekliyordu. En son hocamla tartıştık. Bende tecili bozup askere gittim.

25 yaşında sudan çıkmış gibi ortada kaldım. Okulu zar zor bitirenler bile bir yerlere girip bir şekilde kendilerine hayat kurdular ben hala iş bulamadım. Uzun bir iş arama, mülakat, sağa sola arattır, referans ara gibi süreçler geçirdim. Şuan 28 yaşındayım ve 3. işim. Güneş paneli sektöründe çalışıyorum. Bilmiyorum süreli toplantılara katıl, sunum yap, patronla müşterilere git onlarla konuş, fizibilite hazırla, bilgisi olmayan birine teknik detaylara fazla girmeden pazarlama yapmaya çalış, sürekli birileriyle telefonda görüş. Sürekli seyahat halindesin arabayla belediyeye git, notere git, çevre bakanlığına git, şantiyeye git, malzeme almaya git, sürekli bir evrak işleri. sosyal anlamda çok yorucu geliyor pilim bitiyor resmen. üstüne boş zamanlarında proje çiz takibini yap. Bence en kötüsü işçileri organize etmek. Projeyi şöyle olacak diyorsun anlatıyorsun kafasına göre yapıp gidiyor. En nihayetinde projeye sen imza atıyorsun ve bütün sorumluluk sende. Profil farkıda oluyor. Bunları boş bırakmaya gelmiyor işin yetişmesi lazım. Evli çocuklu adam travestiye gitmiş onları anlatıyor. Kadın diyor çok bakımlıydı falan diyor. Genç olanlar sürekli sarı sitede araba bakıyor, sosyal medyadaki ünlü kadınları birbirine gösterip duruyorlar. Kibar dille organize etmeye çalışıyorum :)) Mühendislik bende bu işin %10u falan geri kalanı sosyal ilişkinize bakıyor. Devlete zaten atama çok az, büyük kurumsal şirketlere tanıdığınız yoksa giremiyorsunuz. Üstüne küçük şehirde yaşıyorsanız mecbur böyle orta sermayeli şirketlerde çalışmak zorundasınız ve bütün iş üstünüze kalıyor. Yaptığınız işe göre aldığınız maaşta çok az.

Bilmiyorum açıkcası çok pişmanım bu konuda. Babamı gaza getirmeye çalışıyorum dükkan açalım vs. diye. Büfe açıp çay satmaya bile razıyım en azından kendi işim olsun. Son zamanlarda kazandığım parayı borsayı yatırıyorum ve kendi yazdığım indikatörler var şirketleri analiz ediyorum. Boş zamanlarımda bunlarla uğraşıyorum ve çok keyifli geliyor. Finans, ekonomi falan okusaydım keşke diye iç geçiriyorum.